Merhaba değerli okuyucularım bu haftaki yazımın konusunu, Belediye Otobüsü şoförlerinin trafik şartlarına uyumsuz olan araba kullanma stilleri oluşturuyor. Bu konuyu seçtim çünkü hem kendim hem de çevremde pek çok kişi, bu kullanım stilinden rahatsız. Nasıl bir stil diyorsunuz muhtemelen, hemen açıklıyorum.
Güvenlik Sorumluluğunu başkasına yükleyen bir stil…
Araba kullananlar bilirler, normal şartlar altında trafikte bir manevra yapmadan önce ilk olarak aynaların kontrolü yapılır, diğer sürücülere niyetinin ne olduğu belli edilir sonrasında ise, müsaittik durumuna göre manevra için harekete geçilir. Herkesin güvenliği için olması gereken de budur.
Ancak Belediye Otobüsü şoförleri özelinde, tam tersi bir işleyiş söz konusu. Önce manevra yapılıyor sonrasında ise, ayna hiçbir şekilde kontrol edilmiyor. Sinyal verildiği anda aynaya hiç bakmaksızın yola çıkılıyor ya da şerit değiştiriliyor. Siz korna çalıp ikazda bulunmak isterseniz ayna kontrolü yapılıp tripli bir yüz ifadesiyle size bakılıyor ya da camdan çıkan bir el aracılığıyla size durmanız yönünde hareketler yapılıyor.
Sorumluluk tümüyle diğer sürücülerin omuzlarına atılıyor. Anlık bir dalgınlıkla ciddi kazalara neden olabilecek bir sorumluluk üstelik.
Herkes dikkatli olsun, trafikte anlık dalgınlıklara yer yok! Demiş olmalısınız evet, haklısınız da?! Ancak insanlık hali diye de bir hal var. Bunun da biraz göz önüne alınması gerekmiyor mu? Örneğin acemi bir sürücü, tüm dikkatiyle yola odaklanmış olsa dahi önüne aniden kıvrılan körüklü bir otobüs karşısında sakinliğini ne kadar koruyabilir. Muhtemel ki koruyamaz panikleyip şerit değiştirmek isteyebilir, ani fren yapabilir, arabayı “stop ettirebilir” uzun sözün kısası kendinin ve diğer sürücülerin can ve mal güvenliğini riske atacak birçok harekette bulunabilir.
Kamu yararına kullanılan bir aracının sürücüsünün, diğer sürücülere nazaran biraz daha dikkatli, özverili olması gerekmiyor mu? Hem kendi yolcuları hem de diğer sürücülerin can sağlığı için biraz daha özenli olmak bu kadar zor mu?
Zor olsa gerek ki değişmeyen bir stilde devam ediliyor diye düşünüyorum.
Umarım bu yazı bir yerlere ulaşır ve biz diğer sürücüler için biraz daha güvenli bir sürüş söz konusu olabilir.