Geçtiğimiz hafta “Lise arkadaşı tefeci çıktı, sırtından vurdu” başlıklı yazımızı hatırlarsınız.
Haberimizden sonra onlarca telefon ihbarı daha aldık fakat bunları şuan yazmayalım, davanın gelişmesi ile ilgili bir haber yapalım istedik.
Geçen haftaki haberi yapmadan önce etik gazetecilik gereği önce oğul Alican Kotan’ı aradık.
“Ben bir şey konuşamam avukatımı arayın konuşun” dedi.
Sanki biz Alican Kotan’ın emir eriyiz…
Biz avukatı aramayalım da siz habere karşı görüşünüzü vermiyorsanız haberde herhangi bir itirazınız olursa tekzip istersiniz dedik.
5 dakika sonra Ankara Barosu’ndan bir avukat aradı.
Bu davanın haber değeri yoktur diyerek birkaç cümle daha söyledi.
Avukat olay ile ilgili görüş vermeyince aradan birkaç dakika geçti ki, baba Suvat Kotan cep numaramdan aradı.
Bu kişiler gazetecilere sanki para vermiş tefeye bağlamış gibi “bu haberi yapmana izin vermiyorum” dedi.
Tabii biz şok olduk gazetecilik hayatımda duyduğun en ilginç cevaptı.
Tam bir saat dinledim Suvat Kotan’ı,
Bu davadan başka her şeyi anlattı, sanki bana CV veriyormuş gibi.
Benim etrafım da o kadar çok tefeci mağduru oldu ki, bu tür haberleri ciddiye almadan duramıyorum.
Biz haberi yaptık.
İnanılmaz okunma oranı da gördük.
İnsanlar bu tür yasadışı meslek yapan kişilere inanılmaz tepkili.
Gelen yorumlar da başına gelenleri anlatanları içim parçalanarak dinledim.
Bu kanunsuz iş yapan insanların nasıl can verdiklerine ben çok şahit oldum.
Tabi ki zorla kimseye para vermiyorlar ama vicdan bunu kaldırmıyor.
Buraya kadar geçtiğimiz haberi konuştuk.
Şimdi dava ne durum da diye merak edip arayanlara biraz gelişmeyi açıklayım.
Bu ülkede adalet yok diyenlere bu davanın hangi seviye de olduğunu yazayım.
Haberimizden sonra şikayet yeri olan Bayraklı Adliyesi olayı haklı olarak dolandırıcılık savcılığından, suç yeri olan Menderes Adliyesi Kaçakçılık ve Mali Suçlar Savcılığı’na sevk etti.
Asıl yargılanılacak savcılık makamı burası olması gerekiyordu ve öyle oldu.
Şimdi konu adli makamda, elbet daha iyisini yapacaktır. Adalet ama ben bu işin peşini bırakmayacağım neden biliyor musunuz?
Suvat Kotan “Bu haberi yapmana izin vermiyorum” dediği için…