Geçen hafta günümüzde iş yaşamının baharındaki z-kuşağı gençler ile baby-boomer ya da x-kuşağı yöneticileri arasındaki kuşak çatışmasının şirketlerin verimliliklerini olumsuz etkilediği ve gençlerin kendilerini gerçekten anlayan yöneticiyi aramalarına yol gösterici Bir Dakikalık Yönetici kitabından alıntılar paylaştım. Özetle; Gerçek yöneticiyi arayan genç adam sonunda onu bulmuş ve görüşmüştü. Sonrasında yaptığı iki görüşmede iki ögeyi not etmişti: Bir Dakikalık Hedef Saptama ve Bir Dakikalık Övgü.
Genç adam, Bir Dakikalık Yöneticinin bağlıları ile görüşmelerine devam ediyor!
Bugünkü ilk görüşmede yöneticinin bağlısından Bir Dakikalık Yönetimin üçüncü sırrını öğreniyor, önemli bir hata yapması durumunda; Bir Dakikalık Yargılama. Bağlısı anlatmaya başladı: “Bu işi bir süredir yapıyor ve nasıl yapılacağını biliyorsanız, hata yaptığınızda Bir Dakikalık Yönetici tepki gösterip beni görmeye gelir. Önce olayı doğrulatır, sonra elini omuzuma koyar veya yalnızca masamın kenarına gelip gözlerimin içine bakarak kısa ve kesin biçimde hatamı söyler. Sonrasında da duygularını benimle paylaşır. Kızgındır, rahatsızdır, sinirlidir… Tüm bunlar 30 saniye sürer ama ben sonsuzmuş gibi hissederim.” Genç adam sonra ne olur diye merakla sorduğunda devam eder: “Söylediklerini hazmetmeme için birkaç saniye susar sonra gözümün içine bakarak çok yetenekli olduğumu söyler. Kızmasının nedeninin bana olan saygısından olduğuna inandırmaya çalışır. Hatamı benden beklemediğini, hatamı tekrar hoş görmeyeceğini anladığım sürece başka bir zaman görüşmekten mutluluk duyacağım der.”
Genç adam odadan çıkarken deneyimli birinin hatası fark edildiğinde ne yapılması gerektiğini kafasında şekillendirmeye çalışıyordu. Bir Dakikalık Yargılama belli koşullarda daha iyi sonuç verir diye düşünerek iki bölümde uygulanmasını not etti: Yargılamanın birinci bölümünde; işin başında bağlılarına olumlu/olumsuz yanları açıkça belirteceğinizi söylemelisiniz. Yargılamayı ötelememeli hata sıcakken hemen yapmalısınız. Hatayı ayrıntılı olarak açıklamalısınız. Hatadan dolayı ne hissettiğinizi açık ve net olarak paylaşmalısınız. Karşınızdakine algılaması için süre verecek şekilde birkaç saniye sessiz kalmalısınız. İkinci bölümde ise; ondan yana olduğunuzu belirtmek adına içtenlikle dokunmak ya da el sıkışarak temas sağlamalısınız. Karşınızdakine değer verdiğinizi hatırlatmalısınız. Hakkındaki olumlu düşüncenizi, ondan dolayı hatasını onaylamadığınızı belirtmelisiniz. Yargılama bittiğinde olayın bittiğini kabul etmelisiniz.
İnsan hata yapabilir ve sonunda yargılanabilir. Önemli olan yargılamanın kişiliğini hedef almayıp kişinin hatasının nedeni olan belirli davranışına yönelik olmasıdır. Ve bunun hem yönetici hem de bağlısı tarafından bilinmesidir!
Genç adam öğrendiği sırlarla Bir Dakikalık Hedef Saptama, Bir Dakikalık Övgü ve Bir Dakikalık Yargılama yöneticinin odasına girdi ve ilk sorusunu sordu: “Bir Dakikalık Yönetimden söz ederken gerçekten yönetici olarak yapmanız gerekenleri gerçekten bir dakikada mı yapıyorsunuz?” Yönetici: “Hayır, elbette ki her zaman değil. Bu yalnızca insanların sizi inandırmak istediğinin aksine yönetici olmanın o kadar karmaşık bir iş olmadığını belirtmenin bir başka yolu. Ve başkalarını yönetmenin sandığınız kadar çok zaman almadığının da göstergesi. Bir Dakikalık Yönetimden söz ederken bir konu bir dakikadan uzun sürebilir ama kullanılan sembolik bir terimdir. Ve genellikle gerçekten bir dakikayı aşmaz.”
Yönetici, şirketlerin çoğunun sermayesini büyük oranda personel ücretlerine harcarken personel eğitimine çok az harcama yaptığını, personelin rahatı için harcamadığını söyler. Benim felsefem: “En verimli harcadığım zaman insana yatırım yaptığım anlardır.”
Yönetici, genç adamın “Neden?” diye başlayan sorularına verdiği cevaplarda önemli başlıklar vermişti:
Genelde yöneticiler çalışanlarının ne yapmasını istediğini bilir, çalışanın da bilmesi gerektiğini düşünerek onlara bunu anlatmazlar. İstedikleri düzeyde verim alamadıklarında işe el koyarlar.
İnsanları eyleme geçiren güç sonucun kendisinde uyandıracağı hazdır.
Bulunabilecek bilgileri ezberleyip kafa yormaya gerek yoktur. CC Notu: ODTÜ eğitimde bir yerlerde bulabileceğimiz bilgileri ezberlemek yerine gereksinim duyduğumuzda nereden bulacağımızı öğretmişti.
Herkes muhtemelen başarılı bir kişidir. Bazıları başarısızlık giysilerine bürünürler. Görünüşlerinin sizi aldatmasına izin vermeyin.
Bir dakikanızı ayırın, hedeflerinize bakın, performansınıza bakın, davranışınızın hedeflerinize uyup uymadığını saptayın.
Bir insanı başarılı kılmak için eğitirken, ilk önceleri doğruya yakın, daha sonraları yavaş yavaş doğruya yönelterek en doğru davranış içinde yakalayın.
İnsanları disipline ederken onlara eziyet etmeyin, hor görmeyin, yalnızca davranış biçimini eleştirip doğruyu gösterin.
İnsanları yönetirken yapılan davranışı ve insana verilen değeri aynı teraziye koymamak gerekir. Gerçekten değerli olan kişinin kendi davranışını yönetebilmesidir. Bu yöneticiler için olduğu kadar yönetilen kişiler için de geçerlidir.
Biz davranışımız değiliz, davranışımızı yöneteniz.
Yargılamanın arkasında ilgi ve saygı olmalıdır.
Dokunma güçlü bir iletişim aracıdır. Dokunma dürüstlük gerektirir. Karşınızdakine dokunduğunuzda kendisinden hiçbir şey almamanız gerekir. Bir şey verebileceğiniz kişiye dokunun yalnızca güven, destek, cesaret vb her ne verebiliyorsanız.
İnsanlara dürüst davranmak kişiyi mutlaka sonunda başarıya götürür.
Hedefler eylemi başlatır. Sonuçlar eylemi sürdürür.
Kitabın sonunda; yeni Bir Dakikalık Yönetici olmuş genç adam masasının başında otururken ne kadar mutlu olduğunu düşünüyor. Düşünmeye, plan yapmaya, kısacası şirkete gereken biçimde yardımcı olacak zamanı vardı. Spor yapmaya, sağlıklı kalmaya zaman ayırabiliyordu. Fiziksel ve duygusal gerginliklerden ne kadar uzaktı. Çalışanlar daha az hastalanıyordu. İşten ayrılanlar iyice azalmıştı. Çalışanlara Bir Dakikalık Yönetici tarafında yönetilmek isteyip istemediklerini sorduğunda birlikte çalıştığı insanlar işin en başından onun kendilerinin yanında olduğunu anladılar. Bu da her şeyi değiştirdi. Çalan telefon derin düşüncelerden uyandırdığında sekreteri genç bir kadının aradığını söyledi… Öğrendiklerinizi başkalarıyla paylaşın.